8 Temmuz 2016 Cuma

PanDeizm

Pandeizm, panenteizme yakın bir felsefedir. Ancak onun ima ettiğinden daha fazlasını vurgular bazı konularda. Pandeizm çok kabaca şöyle anlaşılabilir: Başlangıçta Tanrı her şeyi; uzayı, zamanı, varlığı, yokluğu, maddeyi, enerjiyi içeren; sıfatsız, varlığın ve yokluğun, kısacası bütün ikiliklerin ötesinde bir bütün idi. ( astrofizikteki "singularity" ya da “tekillik” gibi) Her şeyi potansiyel olarak içinde barındıran ama içinde barındırdığı hiçbir “tohum” ile özdeşleştirilemeyecek bir bütün… Bu bütün, anladığımız manada bilinçli değildi. Potansiyel olarak sonsuz bilinci içermesine ragmen, bilinç tohumu ile de özdeşleşmiyordu ve anladığımız anlamda “kişilik sahibi” “bilinç sahibi” değildi. Kendisinin ne olduğunu bilmek için ne olmadığı kıyasına ve ayrışmaya gerek duydu. Tıpkı balığın suyu bilmek için sonsuz sudan farklı bir yoğunluğa, ortama geçmesi gerektiği gibi... Ama bunu anladığımız manada bir "bilinç" ile yapmadı. Daha çok mekanik, doğasından kaynaklanan bir itki ile kendi içine bakma gereği duydu. (Gerçek anlamda "bilinç"i ise evrim sonunda insanla ve uzaydaki olası daha zeki yaşam formları ile ortaya çıkardı ve çıkarıyor.) Plotinus, "Tanrı" ifadesi kadar "sonsuz potansiyel" ifadesini de kullanır ve bu potansiyelin, potansiyeli olduğu şeyleri açığa çıkarmasının onun doğasından kaynaklandığını savunur. Öyle olmasaydı zaten ona "potansiyel" denmezdi, olsa olsa "ölü bir yığın" denirdi... Öyle ki sonsuz potansiyel olan Tanrı da eninde sonunda, “potansiyel” olduğu için, potansiyeli olduğu şeyleri açığa çıkaracak ve onlarla özdeşleşerek, onları bir ayna gibi kullanarak kendisini tanımaya, gerçekleştirmeye başlayacaktı.

Sonra o, kendi kendisinin farkına varmak, gerçekleştirmek, bilmek, deneyimlemek...vb için tezahür eder ve artık o eski "Tanrı" olmayı bırakır: tıpkı renksiz bembeyaz ışığın prizmadan geçirildikten sonra artık o beyaz renksiz ışık olmaktan çıkıp bir sürü renk olarak tezahür etmesi gibi... Bu durum "Tanrı'nın parçalanması" şeklinde ( bilimdeki "Big Bang" teorisi gibi) çeşitli mitolojilerde yer etmiş sembolik olarak ve bu "parça"ların edindiği yepyeni bilgilerle potansiyel ya da "Tanrı", bizzat kendi içinde ve kendisi tarafından, kendi deneyimini artırıyor. Bir araya geldikçe bilinçsiz birlikten bilinçli birliğe doğru sonsuz yolculukta ilerliyor. Benzer felsefe, ünlü Alman filozofu Hegel tarafından da savunulmuş.

Pandeizm'in Panteizm ile ortak noktaları var ancak panteizm, Tanrı'nın neden evren haline geldiği üzerinde pek durmaz. Ayrıca Panteizmde Tanrı'nın "gitmekte" olduğu "yolculuğun" nereye ve ne amaçla olduğu da pek söylenmez. Pandeizme göre evren diye bir şey yokken, tekillik dahi yokken, Tanrı denilen sonsuz karanlık, mutlak gizem vardı. Panteizm ise evrenin başlangıcıyla Tanrı'yı aynı zamana alır. Tabi arada ince bir çizgi var.









Aslında panteizm için de panenteizm ve pandeizm için de "sexed-up atheism" (soslanmış, "seksileştirilmiş", süslenmiş ateizm) diyen ateistler çok Dawkins gibi. Ama aradaki en büyük fark şu: ateizm anlamsızlık çağrıştırır, evrimin bile belli bir hedefi yoktur, objektif olarak bir amaç anlam yoktur hayatta. "Yoktur" derken hayatta herkesin kendisine göre bulduğu bir anlam değil de nihai bir anlam yoktur.

Pandeizm ise mana yüklüdür, her şeyi belli bir anlam penceresinden görür ve taşları yerine oturtur.

Pandeizm ifadesi kelime olarak yeni ortaya çıkmış olsa da felsefe olarak oldukça eskidir. Hint'te Mö. 800'lü yıllara Brihadaranyaka Upanişad'a, antik Yunanda ise Heraklitos'a kadar uzanır. Plotinus'ta izleri çok açık şekilde görülür. John Scotus Eriugena'da da çok net bir şekilde görülür. Yukarda kısaca bahsettiğim gibi, Hegel tarafından da savunulmuştur.

Ozan

NOT: Bu yazı ve diğer tüm yazılar bana aittir ve hakları saklıdır. Kaynak göstermeden herhangi bir yazımı kopyalamayınız!



6 yorum:

  1. hocam bunları idrak edebilmek yapılacak pratikler neler peki?

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim. Ne olduğumu bulmaya çalışıyordum. Belki hâlâ emin değilim ama, sanıyorum en fazla Pandeism'e yakın hissediyorum.

    YanıtlaSil
  3. Yanıtlar
    1. Pandeizm de cennet cehennemin durumu nedir ? Tecavüz eden birinin durumu nedir ? Yaptığı yanına karmi kalıyor. ?

      Sil
    2. Süleyman bey, pandeizm ontolojik bir açıklamadır sadece. Cennet de cehennem de pandeizm sistemine entegre edilebilir. Pek çok pandeist ölümden sonra bilincin devam ettiğine imnanır, cennet / cehennem hallerini kabul eder. Ancak bu hallerin amacı ceza ya da ödülden ziyade ilgili deneyimlerin sindirilip özümsenmesi olarak yorumlanır. Yapılan kötü şeylerin özümsenmesi de çok ağır olur ve belki bizim zaman anlayışımızla yüzyıllar süren acı dolu bir cehennem hali oluşturabilir kişi için.

      Saygılarımla,

      Sil