12 Aralık 2014 Cuma

Ruh Can Beden?

    Greklere, Zen Buddhizmine ve Mistik Hint'e göre tek bir potansiyel vardır. Bu sonsuzluk, aslında tanımlanamaz olan sıfatsız mutlak gizemin "varlık/yokluk", "deneyimleyen/deneyimlenen", "ruh-can-beden" gibi ayrımlara sahip olmadan önceki halidir. (tezahür öncesi). Tezahür sonrasında ise var olan her şey olarak görünür. İnsan; ruh, beden ve can olmak üzere 3 olgudan oluşur. Ruh (Pneuma), sadece bir tanedir herkesin ayrı ayrı ruhu yoktur. Tek bir ruh, sonsuz canlıyı aydınlatır. Tıpkı tek bir ayın çok sayıda su birikintisi üzerinde yansıması gibi.

    Can ise (psişe) tek bir ruhun kendisini ayrı ayrı perspektiflerden deneyimleyebilmesi, farklı pencerelerden bakarak deneyim silsileleri oluşturup kendisini gerçekleştirmesi için ayrı ayrı beyin enstrümanlarıyla özdeşleşip bireysellik kazanmasıdır. Her ne kadar mükemmel bir örnek olmasa da, tek bir elektriğin bazen ışık bazen ısı..vb olması gibi. Bize bireyselliğimizi veren "can" (psişe) dir. Beden ise beyin enstrümanını da kapsayan bir makinedir. Tek ruh (pneuma) sonsuz bilgi, enerji ve bilinç potansiyelini "dalgalar" halinda yayan ya da bizzat o dalgaların kendisi olan bir olgu gibidir. Bedenin en önemli bölümü olan beyin, bu frekanslara belli şekillerde ve düzeylerde uyumlanıp dalgaları alarak işler ve bireysellik oluşur. (Can/psişe) Beyin enstrümanı sağlıklı şekillerde çalışamaz ise, tıpkı dalgaları sağlıklı alamayan radyonun cızırtılı ses çıkarması gibi, beyin de bozuk bilinç halleri üretir.

    Öldükten sonra denir ki beyin enstrümanının yerini astral beden ya da kozal beden denilen olgular alır ve bir süre daha bireysellik deneyimlenmeye devam eder. Bu konularda NDE (ölüme yakın deneyimler) araştırılmaya değerdir.

                                                                                   Ozan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder